16 Ocak 2018 Salı

Neden Deneme Yazısı ?


''Bir yazar olmak istiyorsanız, yazın.'' - Epiktetos

      Her insan duygularını farklı yöntemlerle dile getirir. Kimi resim çizerek, kimi şarkı söyleyerek, kimisi de sadece enstrüman çalarak. Ya da benim gibi, kağıda aktarır dışarı vuramadığı duygularını.
       
  Küçüklüğümden beri yazmaya hep hevesliyimdir. İlk olarak şiir yazmaya başladım. Ancak yazdığım şiirlerdeki kafiyeler kulağa hoş gelmiyordu. Beceremedim şiir yazmayı. Zaten kolay bir iş değil; öyle her isteyen yazamıyor. Şiir, edebi metin türleri arasında yazılması en zor olandır bana göre.

      Okuduğum okullarda bir çok yarışmaya ve etkinliğe katıldım. Sesimin tok olmasından dolayı, resmi tatil törenlerinde veya sene sonu gösterilerinde şiirler okudum. Okumasına okuyordum ancak iş yazmaya gelince tökezliyordum. Şiirde yakalayamadığım başarıyı, kompozisyonda yakaladım diye düşünüyorum. Rastgele belirlediğim konular hakkında düşüncelerimi belirttiğim kompozisyonları; öğretmenimle ve ailemle paylaştığım zaman aldığım olumlu tepkiler, beni daha çok yazmaya teşvik ediyordu. 7. Ve 8. sınıfta iken kompozisyon yarışmalarına katıldım ve buna benzer birçok faaliyette bulundum.

               Ama ilk olarak, ortaokul Türkçe öğretmenim Ali Hakan Boylu’nun aracılığıyla bu dalda bir yeteneğim olduğunu farkettim. Ve yeteneğimi geliştirmek için sürekli olarak denedim. Yazmış olduğum her metinin daha iyisini yazabilmek için uğraştım ve sonunda kitap yazmaya karar verdim. Peki, bu kadar edebi metin türü dururken ‘neden deneme yazısı ?’

      Kendime ilke edindiğim düşünce gereği ; bana göre bir yazar, duygularını özgürce ifade edebilmeli, yazdıklarına kendi yaşamından  bir şeyler katabilmelidir. Bu gereklilikleri yerine getirmeyen insanlara ise yazar yakıştırmasını yapmak, içimden  gelmiyor ne yazık ki. Çünkü yazar, (yine bana göre) karşısındaki okuyucuya, kitabın vermek istediği duyguyu yaşattırabilmeli ve okurun, kendisini olayların tam ortasındaymış gibi hissetmesini sağlamalıdır. ‘İyi de nasıl yapacak ?’ diye soracak olursanız, size verebileceğim tek cevap şudur ki ; insan, yaşamadığı bir şeyi yaşattıramaz.
      İşte bu yüzdendir ki; hayat hakkında belirli bir birikime sahip olmayan yazarlar, istedikleri başarıları elde edemez ve adlarından hiçbir zaman söz ettiremezler.
      Ben ise bu tür yazarlardan olmak istemediğim için, istediğim tek şey ; kendimi daha rahat ifade edebildiğim, ütopyalar yaratabildiğim ve yazdığım her kelimeye kendi hayatımdan anlamlar yükleyebildiğim bir ortam. Durum böyle olunca bana bu ortamı sağlayabilen tek türün deneme olduğunun farkına vardım. Sanırım oldukça açık bir cevap oldu. 
Sağlıcakla kalın …

13/01/2018 - Onur ARAS - Kars

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder