16 Ocak 2018 Salı

Savaşa Hayır !




‘’Savaş zorunlu ve kaçınılmaz olmalıdır, milletin hayatı tehlikeyle karşı karşıya kalmadıkça, harp bir cinayettir. ‘’ –  Mustafa Kemal Atatürk

Savaşlar; dünya tarihinin sayfalarına kalıcı hasarlar bırakan, insanlar üzerinde kötü etkiler yaratan, kimsenin hatırlamak istediği anılardır. Devletlerin arasında yaşanan diplomatik sorunlar neticesinde savaş noktasına gelen ülkelerin başındaki insanlar, bilinçsizce hareket ederek temsil ettikleri halkı ateşe atmaktadırlar.
Bazı ülkeler sırf daha fazla sömürge elde etmek için kendine ait olmayan topraklara saldırmakta, bazı ülkeler ise çıkar çatışmasından galip gelebilmek için veya saçma sapan nedenlerden dolayı savaş çıkarmakta ve bütün bunlar sadece tarafları değil tüm dünyayı etkilemektedir. Örneğin; 6 Ağustos 1945 tarihinde başlayan ve tam 3 gün süren, Amerika’nın Nagazaki ve Hiroşima’ya yaptığı atom bombası saldırısının etkileri günümüzde hala devam etmektedir. Patlamanın ardından, yaklaşık 300.000 santigrat derece sıcaklığında oluşan bir alev fırtınası, saatte 1800 km ilerleyerek 3 km çapındaki bir alanda her şeyin yok olmasına ve insanların yanarak can vermesine sebep olmuştur. Yaşanan bu olayın sonuçları ise günümüzde hala görülmektedir.  
Elbette sadece bununla sınırlı değil. Tıpkı yaşanan bu acı verici durum gibi onlarca hatta yüzlerce daha yaşanmıştır ve yaşanmaya devam etmektedir. Ve ne tesadüftür ki bu tür olayların altından hep Amerika çıkmaktadır.
Çıkarları uğruna dostunu bile yarı yolda bırakan emperyalist Amerika, dünyanın süper gücü olduğunu iddia etmekte ve bazı ülkeleri kendisine itaat etmeleri için tehdit etmektedir. Bunlarla yetinmeyip, birden fazla etnik kökenin yaşadığı ülkelerin toplumları arasına da nifak tohumu ekerek rant sağlamaya çalışmaktadır.
Gelelim savaşların sonuçlarına…
Bize göre en önemli ama onlara göre en önemsiz sonuç, savaşın; kadınlar,yaşlılar ve hatta çocukların üzerinde bıraktığı etkiler. Kadınlar; ailelerinin gözleri önünde tecavüze uğramakta, hamile olanların karınları deşilerek bebekleri çıkartılmakta, yaşlılar; halsiz bedenlerine rağmen türlü işkencelere maruz kalmakta, çocuklar ise ya diri diri gömülerek ya da kurşun yağdırarak öldürülmektedirler. Şahsen başka bir nedene gerek yok diye düşünüyorum. Ha ille de başka bir sebep arıyorsanız da, şuan Afrika’da yaşanan hayata bir göz atın derim. Zamanında kendilerine yönelik uygulanan sömürgeler, su bulmakta zorlanan ve açlıktan kemikleri gözüken insanlarla karşı karşıya getiriyor bizi maalesef.
Savaşın ne kadar kötü ve iğrenç bir çözüm yolu olduğu da yazdıklarımdan anlaşılıyor sanırım. İşte bu yüzden; ne ülkemde, ne başka bir ülkede, ne de dünyada savaş istememekte sonuna kadar haklı olduğumu düşünüyor ve ‘’Savaşa hayır, barışa evet.’’ cümlesinin de  ağzınızdan düşmemesini temenni ediyorum.
Sağlıcakla kalın…

17/01/2018 - Onur ARAS - Kars


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder